ay ışığında saklıdır

dirsegi iskemleye dayali
1996 yapımı bir türk filmi kendisi. o zamanın çocukları muhakkak hatırlarlar. münir özkul, aydan şener, toprak sergen gibi oyuncular oynarlardı. beni ilgilendiren, bu toprak sergen denilen hergelenin o zamanlar beni etkilemiş olmasıydı. şule'yle ilişkisi vardı uygar denilen elemanın. ama uçarı kaçarı bir burjuva çocuğuydu falan. saçlar, küpeler, -yamulmuyorsam- grand cherokeeler falanla aklımızı almıştı. yani benim almıştı. ilkokul, bilemedin ortaokul zamanlarındayım ben o sıra.
be hey!! bir intihar sahnesi vardı, o ölümü ensturmanlaştırma eylemini shopenhauer yapamaz. tabi şimdi bizim oyunculuklar meselesi epey kötü olduğundan mütevellid, oyuncunun veremeyeceği duyguyu yönetmen müzik ile verdirtir. oyuncudan alamadığın deri orgazmını, müzik desteği ile ondan almış gibi olur saftirik izleyicimizde. işte ucuz numaralar falan. ama sonuç veriyor mu? veriyor. bak bilmem kaç zaman geçmiş üstünden, çocuğumun adını 'uygar' koymayı düşünüyorum. gerçi bunun toprak sergen ile bir alakası olmayabilir. gerçi benim hiç çocuğum olmaya da bilir. ama uygarlık kavramından önce 'uygar' meselesini bu arkadaştan öğrenmiş olmam beni bu düşünceye itmiş de olabilir. bunlar bir takım zihin bilmeceleri. şimdi bunun zamanı değil.
hadi şarkı dinleyelim.