gaziantep

adreanna
Güneydoğu'da bir il.

bundan 10 yıl önce şehrin çok güzel olduğunu söylüyorlar ama üzgünüm 3 yıldır yılın büyük bir bölümünü burda geçiriyorum ve tam bir kabus! klişeleşmiş suriyeliler muhabbetine hiç girmeden eleştirecek olursam, yerlisi, esnafı, belediyesi ağzına sıçmış bu şehrin. jeopolitik olarak harika bir konuma sahip aslında. kocaman ama bomboş bir şehir. burada öğrenci olmak tam bir zulüm. pahalı, pahalı ve pahalı her şey pahalı. eğitim seviyesi yerlerde, üniversite iktidarın adamları ile dolu. sosyal aktivite adına yapılan hiçbir şey yok. birkaç mekan içkili party veriyor ama abaza kaynadığından gidemiyorsunuz, akşamları tenhayı bekleyen bir sürü sapık ve soyguncu var. güvende değilsiniz, taksicileri ayrı soyguncu. işverenler eğitimsiz, parayı sonradan gördükleri çok belli. pahalı arabalar, lüks mekanlar ve içi boş insanlar.
güzel tarafları da var tabii. yemekleri! tescillenmiş bir mutfağa sahip. ayrıca suriyelilerin büyük katkısı var nargilelerinin kalitesinde. öyle böyle 3 yılı götürdük işte. insanoğlu her şeye alışıyor.
climax
bulunduğu bölge için cennet gibi şehir. mutfağı belki de türkiye'nin en iyisi olan güzel ve güvenilir insanları ile ünlü güzel kent.
pestenkerani
Doğuya özgü tüm öyküler bu şehirden sonra başlar. Bir nevi, coğrafi olarak remz edecek isem; doğu ile batı arasındaki, doğuya meyleymiş köprü. öykülerden biri; kaçak çay, havadar öykü; dam, yapısal öykü; taş, şiirsel öykü; ipek yolu uzanması. Antep bir kapıdır, doğunun doğum kapısı. Kozmopolit bir kent olmasıyla birlikte, derli topludur. Ve fakat, Suriye mülteci akımından sonra düşünmek gerek, ne nedir, nere nasıldır diye.