oyun

sos
(bkz:lütfen oyunu kuralına göre oynayalım)

reel ve sanal olmak üzere ikiye ayrılan aktiviteler, eğlencelikler.

bugün teknosa'ya girdim bir şey bakmak için. yakında olduğu için genelde uğrarım oraya teknulocik bir şey alacağım zaman. girdim teknosa'ya, koca ekranlı led tv'de bir şey oynuyor. önce ekranında bir dizi, film falan oynuyor sandım. hani rutin olarak bir şey açarlar zaten o tv'ler boş durmaz. tüm teşhir ürünleri çalışır. millet baksın, kurcalasın diye. sonradan farkettim ki meğer tv'ye oyun konsolu bağlıymış. ekranda oyun oynuyormuş. benim dizi, film falan sandığım şey meğerse oyunmuş. "vay ulan be! oyunlar ne kadar gerçekçi hale gelmiş lan! sen hala gta vice city oyna, oyunda uzay çağına geçilmiş senin haberin yok be sos!" diye geçirdim içimden...
kombiwankenobi
genelde hep cinsiyet ayrımına maruz kalınan aktivite. özellikle bilgisayar oyunları. bunun nedenini çok merak ediyorum. çünkü bu alem benim genelde stres attığım, bazen sinirlendiğim, çokça şaşırıp kaldığım bir yer. tamamen kafamı boşaltıp bazı şeyleri düşünmediğim dünyadan uzaklaştığım bir yer.
tamam yani football manager sevmiyor olabiliriz ama bu max payne oynamamıza bir engel değil.
bazı oyunlar vardır ki hikayesi ile öyle bir çeker ki içine oynadığınız oyunu karakter değil siz yaşarsınız aslında. o kadar benimsersiniz. bir dünya ve siz o dünyanın içindesiniz. müthiş bir şey.