Osmanlı torunlarına göre bir an evvel 'câmii' olması gereken kadîm mabet. Fetih sonrası kiliseden câmiiye dönüştürmek tamamen siyasi ve üstün psikoloji savunmasına girer. Yani alt metinde, mabedinizi elinizden alır mabedim kılarım... sevgili torunlar çok kızacak ama dini bir vecibe olmamasıyla birlikte, İslâm fıkhında bu eylemin yeri yoktur. İslâm hukunda beyt-ul mal (kamu malı) diye bir kavram vardır. Hani Mekke fethinde, Ebu Süfyan'ın evi güvendedir, o eve sığınmak güvenlidir... emri gereğince hukuk bundan dolayı kendine anlam almıştır. Meselâ kudüs'ün fethinde tek bir kilise ya da havra câmiiye dönüştürülmemiştir ve buna kat'a izin verilmemiştir. Hoş güzel, sultan Mehmet güzide şehri almış, iyi kötü yaşıyoruz içinde ama bu İslâm ile milliyetçiliği aynı potaya sokmaz. Zaten fethin altyapı işlevi de hâdis atölyesinden çıkan bir hâdis ile de bilenmiştir. Daha fazla polemiğe davetiye çıkarmak istemiyorum. Ama son olarak aslına rücu edecekse kilise olmalı, ki aslı kilisedir. Ama en iyisi müze ve iki ufak mabet. Güzel güzel geçinmek gerekir. Zaten hıristiyanlara göre hepimiz tanrı'nın iyi kötü çocuklarıyız. Aynı bahçenin çit ile ayrık çocukları.