Küçücük bir bebekle uyumak gibidir. Yanınızda yatarken nefes alışını, hatta horlamalarını bile dinlemek huzur verir.
Gecenin en olmadık zamanında tüm gün uyumuşluğun üzerine uykusu kaçıp sizi oyun arkadaşlığına zorla davet edebilir. Hiç oralı olmazsanız burnunuzu yalayabilir, parmaklarınızı dişleyebilir, üzerinizde zıplayarak gezinebilir. Normalde bunu başkası yapsa o kişinin feriştahıyla tek kale maç yapabilecekken bu sefer gıkınız çıkmaz. Öfke kontrolünde nasıl bu kadar başarılı olduğunu görürsünüz, aklınız şaşar.
Ah ulan horluyor benim iki gözümün gül bahçesi! O hâlde bize iyi geceler.