başımın üstüne çökmüştü bütün ağırlığıyla yaşamak. bütün ağrılarıyla. gemimin bütün yamaları patladı tek tek, bütün kırıklarından su almaya başladı. sarıldım paltoma daha sıkı, kafası kendine gömülü dolaştım. anlamamıştım, bir insanı sevmenin anlamı nasıl olur da yaşamın çatısı olur, yaşamı üzerime yıkılmaktan alıkoyar anlamamıştım. serseri bir köpek gibi sokaklarda olmak da ihtimaldi artık ayakta ölen bir ağaç gibi kurumak da. tek ihtimali olmayan dal budak salmaktı, gölge olmaktı. artık ne tenimin ne ruhumun hiçbir sevişme ihtimali yoktu. plastikten ellerle ve kendi kabuğunda bir kalple hiçbir ölümlüye dokunamazdım. bir kez ölümsüz olanla güneşi batırıp ayın ışığında tek olup sabahı selamlamıştım. lanetimle lütfum aynıydı. ölü olmamın ya da ölüyor olmamın yüzündeki maske düşmüştü. uyanmak istiyorum dediğim bir kabustu. uyanmak istiyorum. her şey bir kabus olsundu.