şanlıurfa yöremize ait bir türküdür. sanırım benim en sevdiğim de türküdür. fakat benim türkülerle şöyle bir sıkıntım var ki, bütün türküleri dinlerken en sevdiğim türkü sanıyorum.
biraz baş ağrıtacağım fakat gecenin bu saati dertleşecek kimsem yok. zaten çok uzun bir süredir sözlükler hariç bir kimseyle dertleşmiyorum.
çok eskiden çok sevdiğim güzel bir kadın vardı. hala da tanımış olmaktan ötürü, uzun yıllar sevgisini hakketmiş olduğumdan ötürü içimde kendisini olmasa da, bunun gururunu yaşattığım bir insandır. rastgele bir türkü çıktığında ona derdim ki ''ileride çocuklarımız, hatta torunlarımız olduğunda ben ölmüş olursam bu babanızın en sevdiği türküydü dersin''
o da haliyle bana derdi ki, ''memo her türkü de aynı şeyi söylüyorsun. hem yeter beni bu saçma laflarla üzdüğün.''
ölünce cehennem ateşinden mi korkuyoruz bu kadar. biz bu dünyada özlem denen har ateşlerle boğuşmuş canlı kalmışız. tabii bu kadar yarayla yaşamanın adına da yaşamak ne kadar denirse o kadar hayattayız.