yaşadığım şehir(cik). aynı zamanda memleketim. çok küçüktür kutu gibi. "uyuyan güzel burdur" derler. güzel fazla "uyuyan burdur" yeterli. sonradan il olan illerden değildir. 1923'ten beri ildir.
trafik sorunu yoktur. her yer yakın. gerçi yakın olsa ne yazar neresi var ki zaten gidilecek?! ağaçlık alan fazladır. ağaç sorunu yok. 50 metre ilerimde koru var. akşam eve gelirken o ağaçlık alanın yanından geçiyorum bazen yanımdan hızlı hızlı sincaplar geçiyor. alıştım artık bu duruma. bazen korkutuyor keratalar.
bir aralar bedelli askerler geliyordu. sonra onları antalya'ya mı ne sevkettiler. esnaf ayaklandı bedelli geri gelsin diye... halbuki kendileri kaşındı. bedellilere bildiğin asker tıraşını 50 liradan yapan berberler oldu. normal fiyattan tıraş eden berberi diğer berberler toplanıp dövmeye kalktılar. bir gün büfeden sigara alırken büfeci bedelli askere benim önümde bir paket winston box'ı 20 liradan sattı. (ki o zamanlar en pahalı sigara 6-7 lira)