cahil cesareti

ontolojik sancilarimin merhemi
bilmeme hali yahut az bilme halinin vermiş olduğu özgüvenin tiksindirici girişimidir. enteresan bir durum. baksan tüm bilgi birikimi tek cümleliktir. fakat sizinle savaşa girmekten çekinmez. kızıyorum. az bilenlerin az bildikleriyle ürettikleri bariz olarak niteliksiz olan şeylerin nitelikli gibi görünmesine, gösterilmesine, anlaşılmasına cidden kızıyorum. buna kızmak veya bunun üzerinden eleştirilerde bulunmak nispeten daha çok olan bilginin verdiği üstünlük psikolojisi ile girilen büyüklenme hali zaten en basit cümlede bile bir şekilde sırıtır. kendini saklama gereği hiç duymaz, genelde öfke altına gizlenmiş keyif hali görünür bunda. bilgi sahibinin öfkesi , bilgiye çevrilen yüz ve yüzün döndüğü bayağılık karsışında irrite olmaktan gelir. burada kişi, öfkesini hiddetle sergileyip kalabalığı alaya alırken aslında acı da duyar. bu acı kalabalığa üzülmek de barındırır, kötüye ve körlüğe öfke de. aynı öfkeyi mesela cemil meriç'in satırlarında sıkça rastlarsınız. tüm türk düşünce dünyasını neredeyse yerden yere vurur. bu kibrinden değil, kaçırılan ve haksızca yüceltilenlere karşı, doğru ve gerçek bildiğinin çiğnenmesine karşı duyulan öfkedendir. dili yersiz ve fazla olabilir, ama bu bazen hoşgörü ile karşılayabilmekten uzak derecede bilginin ve değerli olanın onurunun çiğnenmesi, başka şeyler uğruna satılması ile ilgili bir öfkenin eseridir..
bu başlıktaki tüm entryleri gör