'Ayna hastalığı' olarak da bilinir. Kişide var olan fakat çoğunlukla dışarıdan fark bile edilemeyecek kadar ufak olan bedensel kusurların kişiye çok ciddi bedensel engeller olarak görünmesi şeklinde seyreder. Kişi kendindeki ufacık bir kusurla sürekli uğraşır, onu takıntı hâline getirir, aklını başka herhangi bir yere kanalize edemeyecek duruma gelir. Etrafımızda bolca bulunan "Yha 1 kilo almışııım, şuraya baksanıza hayvan gibi şişkonun teki olduuum." tribindeki kişilerin bu tepkileri de dismorfofobinin bir aşamasıdır.
Var olduklarını düşündükleri kusurlarını düzelttirmek için estetisyenlerin kapısını bolca aşındırırlar. Estetisyenler tarafından psikiyatrlara yönlendirilmeye çalışılsalar da sorunlarının sanal olduklarını asla kabul etmezler. Fiziksel sorunlarının birinden kurtulmaları iyileşmelerine yetmez, bedenlerinde takıntı hâline getirebilecekleri yeni bir sorun bulmaları uzun sürmez.
Bu kişilerin hikayeleri incelendiğinde çocukluk veya ergenlik dönemlerinde içlerine kapanık, kolayca arkadaş edinemeyen ve fiziksel özellikleriyle dalga geçilmiş kişiler oldukları anlaşılır.