evet işler hiç kübra ve ayşe abla'nın umduğu gibi olmadı.
15 gün önce daha yukarı çıkarken kübra kapıdan fırladı "ben de seni bekliyordum" diyerek...
elinde bir kağıt vardı, epey hukuki terim barındırıyordu. "sen devlet memurusunun burada ne demek istiyor ya, biz annemle hiç bir şey anlamadık." dedi. ilk anda bende çok anlamadım ama okudukça epey çözdüm. hatta emin olmak için avukat olan kuzenimi aradım.
atakan'a bu dayak olayı ev içine kadar taştığı için savcılık tarafından kasten adam yaralama ve haneye tecavüz davaları açılmıştı. hatta yaralanan iki kişi olduğundan iki kat ceza isteniyordu. üstelik daha önceden de kesinleşmiş cezası vardı ve aranıyormuş. kısacası atakan'ı içeri attılar. ve atakan kısa sayılmayacak bir süre içeride kalacaktı. kübra bana tahmin soruyordu ama tahmin yapmak zordu. belki 3 yıl belki 5 yıl.
sonra kübra 3-4 gün ve her gün bana geldi. açıkça yeni bir hayat sponsoru arıyorlardı. ancak kendimi tutup onun şirinliğine yenilmedim. ve ona böyle bir şey olmayacağını açıkça söyledim. kübra benimle selamı sabahı kesti.
sonra bir akşam eve geldiğimde kapıda bir erkek ayakkabısı gördüm, hemen tuvalete giderek kulaklarımı açtım.
eve gelen ferdi'ydi. gelir olarak bir atakan değildi elbet, ama denize düşen ferdi'ye sarılmıştı.
şimdi ferdi bazen ayşe abla ile bazen kübra ile sevişmeye başladı bile.
kendinin gol attığını sanıyor ama ofsaytta olduğunu göremiyor