evlilik ilişkisi çok az sayıda insan için anlam taşır. aşık olanlar için evlilik bir alışkanlıktan ibaret değildir. çünkü alışkanlıkta aşk yoktur. koşullandırılmamış kişilerin birbirini tamamladığı bir aşk ilişkisi her derde deva olur ve umut içerir. fakat çoğu insanın evlilik ilişkisinde böyle bir tamamlama yoktur. alışılagelmiş bir zevk alma duygusunun gerçekleşmesi olarak görülür evlilik. biyolojik ve cinsel ihtiyaçlardan kaynaklanan durumdan başka bir şey değildir. bireyler tek başına yaşamaya alışır evlilik süresince. kişi tek başına yaşarken, eşi de kendi yalnızlığında yaşar.. her ikisi de cinsel keyfi alma alışkanlıklarını sürdürür gider. birbirlerini sadece fiziksel anlamda tanıyan, kendi ilgi alanlarının, tutkularının, istemlerinin peşinden koşan iki yabancı. sadece ekonomik ve ruhsal güvence altında sürdürülen bir hayat her daim yozlaşmaya mahkumdur.