Bir ince gölgenin altında sevişebiliriz.
Üzerimizde bembeyaz polenlerden bir sabah durur.
Gözleri puslanmış bir güneş görür bizi.
Küflenmiş kitap kokularının arasında uyanalım.
Kekremsi bir rüzgar, katıp önüne
Susmaktan kırılmış sesini kimsesiz bir geleceğe karıştırsın.
Bir gölgenin altına konmuş uçuk kahverengi bir ağaç yürür.
O zaman sen bir bilge ışığında yıkarsın bütün muzdaripliğimi.
Senden bana esen yağmurların düşünde ucube bir ses var.
Yıkılmış bütün putların çığlığını duyurur yağmurların.
Yakın gelecek/Çağatay uslu