günler boyu sana giydireceğim renkleri aradım fırçalarımla
beyaz bir denizdin
göklerinde süs kirazları uçuşan
bir erguvanın dudak izleri kulaklarında
kuşkuluyum yaşadığımdan
göztaşları gözlerinden fışkırırdı asmalara
parlak balta vücudun bölünce suları
saplandığın mavi ben olayım istedim
yalımlı sırtından doğan ışık gözümü aldı
damlacıklar yedi renkli dereler olurdu saçlarında
mavi sular , akvaryumumuz , kara zehir denizi
gel yüzelim sevdiğim bir çift yunus gibi
saçımdan öpme! zivt bulaşır dudağına
denize girip saçını kesti keseli
artık dudaklarımız büyük bir makinanın iki dişlisi
sırası gelince birbirine geçen
kuşkuluyum öptüğümden..