“Büyük oyun”un rejisi ana hatlarıyla İsrail Başbakanı'na ait. Ama sahnede rejiyi uyarlayan şahıs Netanyahular'la ev yatısına kalacak denli yakın ilişkileri olan ABD Başkanı'nın Yahudi damadı Kushner.
Damat Kushner, yaşıtı MBS ile de sıkı fıkı ilişkiler kurmuş. Riyad'a, ABD Dışişleri Bakanlığı bilgisi dışında yaptığı “mekik diplomasisi” bu sebeple herkesin dilinde.
“Arabistanlı Lawrence” efsanesinin yerini özetle “Arabistanlı Kushner” öyküleri almış durumda.
Kimin eli kimin cebinde, bu ilişkiler öyle ki… Kasım başında daha ABD'nin bir numaralı dış politika dergisi Foreign Policy'de, “Jared Kushner, MBS ve Benjamin Netanyahu Are Up to Something/Bu üçlü bir şeyler peşinde” başlığıyla bir yazı konusu oldu.
Yazı malum “üçlü”nün projesinin İran'ı köşeye sıkıştırmak olduğundan söz ediyordu.
Şimdi ise kotarılan planın bunun çok daha fazlası olduğunu anlıyoruz.
Kushner'in mekik diplomasisi meğer “Kudüs'ün İsrail'in başkenti” olarak tanınmasını da içeriyormuş.
Trump, Riyad'dan yana Tahran'a karşı Washington'un ağırlığını koymak karşılığında, Suudi Krallığı'ndan yeni Kudüs hamlesini desteklemelerini istemiş.
Suudi Arabistan'ın Filistin yönetimi başkanı Ebu Mazen'i de kafaya alarak sakinleştirmelerini ve Kudüs dayatmasını hiç arıza çıkartmadan kabul etmesinin teminini talep etmiş.