Hiç huyum değildir. Olmadı da. Hayatımda kimseyle paylaşmak istemediğim fakat içimde de tutamadığım bir tek anım oldu. Onu da bir hata edip deftere yazdım.
Günlük tutmam ama yazmayı çok severim. El ile yazmayı... bir başladım mı saatlerce yazabilirim. Harflerin birbiri ardına dizilişi ve anlamlı kelimeler oluşturması, bu anlamlı kelimelerin birleşerek cümlelere dönüşmesi beni hep büyülemiştir.
Neyse ayrıntıya girmeyeceğim. Hayatımda bir kez birilerinin bilmesini istemediğim bir olayı deftere yazma gafletine düştüm. Hem de epeyce kendi usulümde yazıyorum, hani ben ve kağıt arasında sınır barındırmadan, biraz abartarak ve duygularımı meraklı gözlerin göremeyeceği kadar yükseklere çıkararak tanrılara layık bir dille abartıyorum.
Defter sakladığım yerde başka insanlar tarafından bulundu ve okundu. Bu hiç istemediğim bir şeydi. İstemsizce bu dünyaya ait olmasını istemediğim duygu ve düşüncelerimi anlatmakta oldukça yetersiz ve nereye çekersen oraya gider yazılarım gün yüzüne çıktı. O gün bu gündür Yazacak olsam anca roman yazar halka malederim. Yoksa günlük falan... sıkıntılı işler.