ilkokul 5. sınıfta aşık olup, 6. sınıftan itibaren çıktığım bir kız vardı. kumraldı ve yeşil gözleri vardı. süper lise vardı o zaman. puanlarımız iyiydi, aynı liseye gittik. ilişkimiz devam etti.
lise 1'deyken de el ele tutuşup, sarılıyorduk. fakat en ufak bir öpüşme girişimimiz bile olmuyordu. zaten el ele tutuşmak bile benim için zor bir olaydı en başlarda. neyse bir gün çamlıca'ya çıktık.
karşımızda istanbul manzarası vardı. o zamanlar üzerinde şiir yazan kitap şeklinde banklar vardı, o soluna ben sağına oturmuştum. sohbet edip, manzarayı izliyorduk. ufak ufak bana sokulduğunu iyi hatırlıyorum. benim elim ayağıma dolaşmıştı, çok seviyordum onu. salağa yatıp sağda yerde olan çantadan su alma ayağına eğildim. eğilirken de biraz daha sağa kaydım. fakat eğildikten sonra yüzümü ona çevirdiğimde artık çok geçti. nefesler dudaklarda hissediliyordu, aha gözünü kapadı kız dedim. ve ben de kapadım. sonra öpüştük. kafamdan kaynar sular döküldü sanki, karnım ağırdı o an. sonra öpüşme bitince gözler açıldı. bu utandı ben ise kafayı yedim. salakça bir ayağa kalkıp bir oturuyorum. bir süre hiç konuşmadık. sadece güldük ve ardından sarıldık. daha sonra da el ele sallana sallana çamlıca'dan geri indik.
bu arada bankın üzerinde de ümit yaşar oğuzcan'ın bir şiiri yazıyordu ama unuttum onu da.