gençliğinin onurunu, bilgeliğini üzerime giymeye çalıştığım insandır. türkçe'nin gerçek şairleri denince gururla sayılacak ilk isimlerdendir. fakat sonrasında ece ayhan'ın deyimiyle ''ünlü sırp şairi'' olmuştur. ben de yaşlanınca, ismet özel gibi bir şeye dönüşürsem, bunadığımı ve delirdiğimi yüzüme haykırın. hatta arkamdan da konuşup rezil etmeniz serbesttir.
ben yine de kendisini türkçe güzel bir şiiriyle yad etmek istiyorum.
kuş damdan düşünce
sarışın bir yürüyüşüdür artık ölümün
bir yağmurdur açılan kuraklığa
bir yağmurdur kulübesi nisandan
ve onun ayaklarına dolanan o gökyüzü
kansız yüzleridir diri kuşların
kuş düşünce damdan
kuş düşünce damdan
kızlar saçlarıyla ölümü düşünürler
uzun bacaklı tanrılar koşuşur sokaklarda
kuş öldü herkes mi arıyor
gençlik mi yürüyor herkese ve mi arıyor
onun gözlerini satılan çarşılarda
kuş öldü kanadının altındaki o yara
yağmurun karanlığını getiriyor geceye
yağmurun ırmaklarını getiriyor geceye
kuş öldü
küçücük bir yorgunluktu ölmeden önce
öldü, kim ısıtır artık onun ellerini
suların aynasında üşüyen ellerini
suların saygısıyla üşüyen ellerini.