doğu yürür isimli genç arkadaşın yazdığı ve çizdiği güzide çizgi roman. 'konu' arayan bir çizgi roman yazarının, yani kendisinin, istanbul'daki bir gününü kurgulamış arkadaş. arada da bir ton gönderme yapmış, baya tatlış bir şey çıkmış ortaya. lak diye de bitiyor zaten bir çırpıda. umarım devam eder daha çizgi roman yazmaya ve çizmeye.
arka bahçe yayıncılık'ın oldukça manidar önsözünü de bırakıyorum buraya:
yeni başlangıçlar düşününce insan, etrafındakilerin desteğini de almak istiyor ve arkadaşlarına anlatıyor düşündüklerini. onların 'olabilir' demesini bekliyor ümitle. genelde aşağıdaki gibi cevaplar alıyor karşılığında...
-oğlum, bak, yapılmıyorsa bir nedeni vardır mutlaka!!
-tek akıllı sen misin, bunu düşünen?
-bu fikir mutlaka büyük firmalar tarafından düşünülmüştür, yapılmıyorsa olmuyor demektir.
-türkiye'de bu işler olmaz. boşuna kafanı yorma.
o cevaplar, canını sıkıyor olsa da, senin de onlara soruların olmalı, mesela:
-nedeni, şimdiye kadar kimsenin yapmıyor olması belki de?
-tek akıllı benim bunu düşünen şu anda, olamaz mı?
-onların aklına gelmemiş olabilir, sonuç olarak o firmaların başında uzaylılar oturmuyor, kaldı ki otursa ne olacak?
-nereden biliyorsun? denedin mi daha önce!
hep o olumsuz cevaplara, inatla soru soranların tarafında olduk. doğu yürür'ün yazıp çizdiği istanbul odyssey'i gururla sunarken 'olur' diyoruz ısrarla!