"senden ayrı kalmak, istanbul'dan uzak kalmak gibi.
her şeyini özlüyor insan.
'sen' çünkü...
sen, istanbul gibisin her haliyle sevilen.
istanbul'u trafiğiyle; seni bütün beklemelerimle, hasretle, sabırla.
istanbul'u yağmuruyla; seni bende bıraktığın gözyaşıyla, acıyla.
istanbul'u kırk yılda bir çıkan gökkuşağıyla; seni o gökkuşağının renkleri kadar.
nasıl istanbul'u binlerce yıl önce sevmeye başladıysa insanlar, sanki ben de seni o tarihten beri.
ve nasıl istanbul'u hâlâ seviyorsa insanlar, ben de benden gittiğin, cismimin alaşağı olduğu günden bu saniyeye kadar.
sorarsan 'sen de mi hâlâ' diye; ben de hâlâ."