kadere inanmak

turuncu gemi
arapçada kader sözcüğü etimolojik olarak ''kaide'' yani kural kökenli bir sözcüktür. dinlerin birey yaşamı üzerinde en çok manipüle ettiği konuların başında gelir. ruhbanlar bazen alın yazısı vardır gibi nutuklar çeker. e o zaman yediğimiz bokları yiyeceğimizi de yaratıcı alnımıza yazmış diye sorulduğunda o özgür iradedir diye utanmazca kıvırırlar.

gerçi bu hususta islamın çok günahını almamak gerekiyor. dinin de günahını almak nasıl bir betimleme olduysa, olduğu kadar artık. ruhban sınıfı tarafından yıllarca kaderle ilgili ayet inanlara şu şekilde söylenmiştir ''hayır da şer de allahtan gelir.'' işte bu sakat diyalektikte insan işlediği günahları da pek tabii allaha yükleyebilir. oysa ilgili ayet şu şekildedir. ''size bir hayır dokunduğunda bu şüphesiz allahtandır. başınıza bir şer geldiğinde ise şüphesiz kendi nefsinizdendir.''
pek tabii bu ayet üzerinden de günlük yaşamla ilgili sayısız çelişki türetilebilir. fakat yine de bu hüküm diğer dinlerin kader anlayışına göre nispeten daha tutarlıdır.

yine modern din alimlerine göre kader allahın koyduğu kuralların bütünüdür. bir alın yazısı demek değildir. allah yer yüzünde mevsimlerden yoksulluğa yahut sınanacaklarınıza kadar kurallar belirlemiştir. seçim hakkı sizindir.
bu başlıktaki tüm entryleri gör