motivasyon

'isteklendirme, güdülendirme' anlamlarına gelen fransızca kökenli sözcük.

Hiç olmadık şeylerden motive olup farklı çeşit olmadık şeylerden motivasyonu kolaylıkla kırılabilen biriyim. Fakat bu sefer durum ciddi. Çalışamıyorum arkadaşlar, çalışamıyorum. Bundan iki hafta sonra hâlâ sahip olup olamayacağım belirsiz bir işteyken ben akıbetim kesinleşmeden o işe dört elle sarılamıyorum, katiyen sahiplenemiyorum onu. Şu an yapmam gereken bir sürü iş varken buralarda sürtüyorum ve işin garibi pişmanlık da hissetmiyorum. Suyum ısındıysa da kaynasın, kaynayacağı yoksa kendi kendine soğur zaten. Alın size misler gibi motto, başlıkta karakter sınırı olmayan bir sözlükte başlığını falan açarsınız.

Yine dağıttım cümlelerimi, gidiyorum ben.

yaklaşık bir buçuk saattir ödevim olan basit bir örneği çözümlemeye çalışıyorum. son yarım saat sadece hata alıyorum. bir yerlerde bir şeylerin ters gittiğinin farkındayım ama hiç bozmadım kendimi. daha sonra başka yollar denerken bir tanesinde olay birazcık gelişme gösterince öküz gibi sevinip, mutlu olup "tamam okey gerisine yarın devam ederim" deyip kapattım. belki de motivasyon nerede ne zaman duracağınızı bilmektir. iyi düşünün.

Motivasyon bireylerin belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere kendi arzu ve istekleri ile davranmaları sürecidir. Bu tanımdan yola çıkarsak hedeflerimize ulaşabilmek için kendimize doğru motivasyon kaynaklarını keşfetmemiz önemlidir.