nükleer enerjiye yönelmenin iki sebebi var: büyüyen ekonominin enerji ihtiyacını karşılamak ve enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmak.
zaman içerisinde yüzde 60 oranında bağımlılığı düşürmek bir yandan da gelişen sanayileşme ve ekonomideki kazanç ve ivmeyi de gerektiren enerji ve özellikle elektrik tüketimini bir şekilde temin etmek amacı yatıyor.
enerji ihtiyacı güneş ve rüzgar gibi diğer enerji kaynaklarından kaynaklardan karşılanabileceğini söyleyenlerin tezi kesinlikle yanlıştır. rüzgar varsa rüzgar enerjisi var, güneş varsa o zaman güneş enerjisi var. bunlar da tabiat şartlarına tabi olarak mevcut olan elektrikler. yenilenebiliri bunların yerine koyduk, artık kömür santrallerini kapatalım, hidroelektriği kapatalım, doğal gazları kapatalım, o zaman bir tek şey olur; sadece gündüz bazı elektrikler yanar, gece hiçbir şey olmaz, karanlıkta kalırız. nükleer enerji aleyhtarlığı bilimsel bir teze dayanmıyor.
avrupa'nın nükleerden vazgeçtiği de safsatadan ibarettir. önce amerika, 104 tane nükleer santrali var, şimdi 104 nükleer santrali olan bir ülke, nükleer santral yapmıyor demek, çok ciddi bir abartıdır. daha ne yapsın adamlar? dünyanın ikinci nükleer enerjiye sahip ülkesi fransa, o da uzunca bir süredir 59 nükleer santralle idare ediyordu çünkü bir enerji açığı yoktu. fransa için de nükleer santralden vazgeçti diyemezsiniz. ve japonya, tekrar nükleere dönmeyi düşünüyor.
türkiye için nükleer enerji zorunluluktur. suudi arabistan bile şu anda alternatif enerji politikasına geçişi başlattı ve nükleer reaktör ediniyor. suudilerin bu işe girişeceği kimsenin aklına gelmez. bu teknolojik gelişimi, ivmeyi yakalamak için komşularınız böyle bir adım atmışken siz bunun bölgede nasıl gerisine düşebilirsiniz.
peki nükleer santral tehlikeli mi?
eğer sizin nükleer santralinizde koruma kabuğu varsa, böyle bir kazaya karşı rahat rahat uyuyabilirsiniz. çernobilde sovyetler birliği eski dönemde bu karara uymamıştır. peki bu çernobil denen nükleer santralin koruma kabuğu olsaydı, biz bu kazayı bilecek miydik? hayır. ilk çernobil new york'ta oldu. bir nükleer santralin kazanı yarıldı, yakıtlar açığa çıktı.ama ne yaptılar? o radyoaktif kirliliğin tamamı o kubbe içinde kalarak hapsoldu ve doğa hiçbir zarar görmedi. ülkemize yapılacak nükleer santrallerın tamamının koruma kabuğu olacağı için böyle bir risk yok. ayrıca bakın, dünyadaki nükleer santrallerin o hidroelektrik, suyun kullanıldığı santrallerde kaza oranı kıyaslanmayacak oranda azdır. (mersin ve sinop'un seçilmesinin sebebi elde edilen ısıl enerjinin suya aktarmanın daha kolay olmasıdır) tıpkı uçak kazalarında olduğu gibi... ve nükleer sadece elektrik üretmede kullanılmıyor...