ölüm

ihtiras limani
Korkulan ölüm değil yok olmaktır. İnsan kendine yakışır bir kibirle ölümünün de olağan ve olması gereken bir şey olduğuna karar verir. Oysa canlılık sonsuza dek var olmayı ister, ruh ise firakını gidermeyi. İnsan yaşamına yakıştırır esasında ölümü, bu yaşam artık hatıra vitrininde bir yere konmayı hak ediyor der. Kendisi için ise her zaman sonsuzluğu arzular ama Nasrettin hocanın ben zaten inecektim hikayesi gibi ölüm de gerekli sonucuna varır. Yaşamından yalnızca yavruları için vazgeçebilen bunu da dürtüsel olarak yapan canlılarınan aksine insan ölümü kendine yine kendisi için yakıştırır.

Herkesin basının üzerindeki giyotin gibi bekliyor olsa bile uzun çok uzun bir yoldan sonra içine girilecek yokluk zindanı gibi gelir.
icgqhs
korkutucu ve ürkütücü gelse de tamamen gerçek ve doğaldır.
cenaze defnedilirken orada öylece bakarsınız. bir insanı beyaz bir örtü ile daha önce kazılmış olan yere yavaşça bırakıp, ardından tahtalar ile üstü kapanır sonrasında toprak atılır ve bu toprak atma işlemi haddinden fazlaca hızlıca yapılır. çok acil bir şey gibi herkes küreğin nerede olduğuna nasıl alabileceğine bakar.
evet, onu oracıkta toprakla kapatırken dualar edilir ve hoca bir takım şeyler söyler.
ne kadar acı değil mi?
bu kadar savaş, hırs, öfke, uğruna yapılan tüm tavizler yani hayat! bitiyor ve orada bırakıp usulca dönüyorsunuz merhumu.

çok fazla düşünüldüğünde bu konu insanın hiçbir şeye hevesi kalmıyor fakat bize lütuf olan unutma duygusu bize o olayı ve genel olarak ölümü unutturup tekrar o hırs ve savaşlarımıza geri döndürmeyi başarıyor.

(bkz:her canlı ölümü tadacaktır)
ibrky
Ölüme her nefes aldıkça yaklaşırız ve insan büyüyünce mutluluk duyar bundan ölüm çok yakındır. Bir nevi küçük kıyamet.
jimmy
hayatın sonu olarak ifade edilir.
Herkes tarafından merak edilen aynı zamanda da bir o kadar korkulan son.
Varlığını kabulle yaşanın hayatı biraz daha kolaylaştırdığı söylenir.
Bilemiyorum.
2 /