Sonsuz bir gidiş. Sizin hiç canımın içi dediğiniz insanlar öldü mü bilmiyorum ama benim öldü hemde çok yakın bir zamanda. Cenazesine gidemedim korktum. Yalnızlıktan nefret eder beni her aradığında bize gülmeler yakışır der kahkaha atardı. İkimizde sevmezdik vedaları o yüzden son gidişinde hiç sarılmamış bir daha ki görüşme tarihimize karar vermiştik. Bu seferde veda etmedi düşündükçe çıldırıyorum kim bilir ne kadar canı yanmıştır o ilaçları içerken ne kadar ağlamıştır ne kadar sigara içmiş belki de onu aramamı beklemiştir. Ben ağlarken o silerdi göz yaşlarımı o ağlarken belki ben başka bir yerde gülüyordum. Bunları düşündükçe nefes alamıyorum. Son yazdığı satırlarda sen küçüktün ama kalbin büyüktü ben büyüktüm ama kalbim çürüdü demiş. Hep dalga geçtiğimiz şeyleri de yazmış her gidişimde kitap okumam gerektiğini hiç bir zaman şarabın son kadehini içmemem gerektiğini biranın dibini içersem onu kızdırmış olacağımı. Şimdi ben onsuz nasıl yapıcam nasıl mezarına gidicem ailesine nasıl bakıcam ben artık nasıl yaşıycam ?