inançların kabuğunu ebabil kuşlarının gagalarıyla kıranları hatırlayalım diye yazılmış olması muhtemel bir sezai karakoç şiiri.
siz hürsünüz; siz şartsız ve kayıtsızsınız.
bir balığın, bir siyah, bir kara balığın
incecik kılçığı üzerine yemin edersiniz;
(k) harfi üzerine yemin edersiniz.
rakı içen kadınların, çiçek yiyen kızların
iyilikleri, günahları ve çeyizleri üzerine yemin edersiniz.
istakozların, kırmızı ve mavi istakozların
bir mavzerlik peygamberlikleri üzerine,
küçük ve büyük, acılı ve acısız
yeminler yeminler yeminler edersiniz.
siz siz üzre yeminler edersiniz.
biz hayret eder, kuvvet eder, dudağımızı bükeriz;
dudağımızı kör makaslarla dilim dilim ederiz.
iki tane elimiz var deriz;
bin tane elimiz olsaydı
bini birbirinin aynı olurdu deriz.
999 elimiz kağıt gibi yansın,
bir elimiz güneş gibi dursun..
biz elbette dudak büker, hayret ederiz.
biz inkâr eder, inkârı severiz;
bayram hediyenizi iade ederiz
biz mahcup ve onurlu çocuklarız
başımızı kaldırıp bir bakmayız
siz rüyalarınızda yaşayıp durursunuz
siz güvercinleri gözlerinden vurursunuz
siz ekmeğin hamurunu, aşkın hamurunu samandan yoğurursunuz
siz rüyalarınızda yaşayıp durursunuz
toprağı zindana koyduk biz
üzerine yedi kilit vurduk biz
kaç gelinin alnında kaç yumurta kırdık biz
varsın yarın takılsın benim çene kemiğim
bir köpeğin ön dişlerine
ve fahriye'nin kürek kemiği tam ortasından yarılsın
biz inkâr eder, şah inkârları severiz.
kafamızı kaldırıp bir bakmayız
...........................................
ruhumuzun içinde kar yağar
anamızdan doğduğumuz geceden beri
heybemizi emektar makinelere yükleriz
fikirlerimizi tıfıl vinçlere
iri buğday tanelerinin trenleri yürüttügünü bilmeyiz
biz yangında koşuyu kaybeden atlarız
biz kirli ve temiz çamaşırları
aynı zaman aynı minval üzere katlarız
biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız
siz kalbe hançer gibi giren
siz kalpten ağaç gibi çıkan
siz bize şahdamarımızdan yakın
siz yüzükler içindeki kan
siz inançların sedef kabuğunu
ebabil kuşlarının gagalarıyla kıran
bununla beraber üzülmediğinizi biliyoruz
gün gelecek toprağın altına uzanacağız
her gece saat beş sularında sizi
toplardamarlarımızın içinde bekliyeceğiz