aslında bunun temelinde dianetik terapisi yatıyor.
dianetik terapisi; olayı saptıran bir güç beyin sınıflandırması denen mekanizmayı etkiliyor ve beyin de bir algısal örgütlenme oluyor, olayı saptıran güç bulunduktan sonra beyin sınıflandırması olayları tekrar sınıflandırıyor.
örneğin; içinizde ki eleştirisel ses dinen nefsiniz. sizi tip konusunda eleştiriyor diyelim, bu eleştiri yüzüm büyük, kulağım hayvan gibi ) algısal örgütlenme ile beyniniz tipinizi ona göre sınıflandırır. farklı bir his ile baktığınızda ya da dış gözden bilinçli bir şekilde nefsinize baktığınızda olaylar beyninizde tekrar sınıflanır.
aslında şapkalı ya da gözlüklüyken ya da ayna da uzun süre kendinize bakıp bir yerden sonra kendinizi beğendiğinizde, gerçek sizi algılıyorsunuz. onun öncesi bir algısal örgütlenme aslında...
isterseniz şöyle deneyin; aslında tip olarak beğenmediğiniz bir insanı, kızların ya da erkeklerin çok beğendiğini düşünün onu kıskandığınızda sizden daha yakışıklı olduğunu ya da daha güzel olduğunu düşünebilirsiniz.