son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, cezaevinde olmasına rağmen, dışarıdaki 3 rakibini de geçmiş siyasi liderdir.
ohalde hiç bir siyasetçinin, ''ne yapalım basına medyaya çıkamıyoruz ki yeterince. o zaman bu halka yapılanlar müstehak. biz de halkın belediyelerinden tırtıkladıklarımızla pahalı viskilerimizi yudumlayalım'' demeye hakkı yoktur.
ilk cumhurbaşkanlığı adaylığında halkın gönlünde, ağaya karşı ''kibar feyzo'' olarak yer etmiş siyasetçidir. son mülakatındaki üslübu da bu tatlı nitelendirmeyle uyumlu olmuş.
''bütün halkımıza, tabanımıza çağrım ve varsa azıcık hatırım, ricam şudur ki, gerekirse bağrınıza taş basın, ama mutlaka sandığa gidip “faşizme hayır” anlamına gelecek oyunuzu kullanın. seçim sonuçları, demokrasi ve barışın gelişmesine fırsat sunabilir. oyunuz bu nedenle çok kıymetlidir. seçimi boykot etmeyi asla düşünmeyin. biz partililerimizden, aday çıkarmadığımız yerlerde chp veya iyi parti'ye severek veya gönülden oy vermelerini beklemiyoruz. bu gerçekçi de değildir. ama bazen bir tek oy, birçok mesaj içerir. işte sizin oyunuz “çok mesajlı bir güce” sahip, stratejik bir oydur.
metropollerde içi rahat olmayıp da kararsız kalan bütün arkadaşlarıma mesajım şudur: bütün sorumluluğu ben şahsen alıyorum, oyunuzu kullanmanız ricamı iletiyorum. buradan şu anlam çıkmasın; “acaba bizim bilmediğimiz gizli şeyler mi var da, bu kadar ısrar ediliyor?” hayır. gizli saklı hiçbir şey yok. açık bir faşizm ve ona karşı açık, yürekli, cesur bir direniş var. faşizmi geriletecek, sınırlayacak, zayıflatacak her imkan bize güç verecektir. komplovari, derin analizlere çok da gerek yok: sandığa gidin ve bu haysiyetsiz politikalara bir ders verin. bunlara ders vermek bile, sandığa gitmek için yeterli bir gerekçedir. bütün halkımıza selamlar, sevgiler ve başarılar. mutlaka kazanacağız!''