(arşivimde olan eski bir yazımı paylaşıyorum. şu an itibariyle iyi ve sağlıklıyım)
4 gündür ağır bir gribal enfeksyon geçirmekteyim. sanırım gezegende yaşayan en ileri derecede iğne fobisi olan insanım. gribal enfeksyonum müddetince hekim arkadaşlarımın yazdığı ne iğneleri, ne de serumları kullandım. haplarla idare etmeye çalışıyordum fakat bir halta yaramadı, yaramıyor.
dün gece saat on bir sularında nöbetim olduğu için hasta bir şekilde güç bela çalıştığım hastaneye geldim. hemşire bir arkadaşıma ateşimi ölçtürdüm 38.5 derece çıktı. hekim arkadaş yine gerekli ne kadar iğne ve serum yazdıysa da vurdurtmadım. bir gün istirahat alıp evime geldim.
o esnada ablam aradı durumu anlattım. bana aynen şu cümleleri söyledi ''olum serumu ve iğneyi kullansaydın ve bu geceyi hastanede geçirseydin. çünkü bu kadar yüksek ateşle kesin gece düşer bayılırsın ve başına istenmedik daha kötü durumlar gelir.''
kadıncağız benim için endişelenmesin diye tamam dedim, dediklerini tutacağım, tutmadım.
sabah 5,30 gibi lavobaya giderken düşüp yüzün koyun bayıldım. 5 dakika bilincimi kaybetmeşim. 35 yıllık hayatımda ilk defa bayılma hissi yaşadım. çok güzel bir kafası var. bilincim açılınca ambulansı aradım. gelip beni aldılar. yolda şekerim, tansyonum dibe vurmuş 2 defa daha bayıldım. hastanede bilincim yarı açık yarı kapalıyken o hiç sevmediğim serumları ve iğneleri de saplamışlar.
buna ek olarak, düşmeden kaynaklı 2 kaburgam ve 3 ön dişim kırık. burnumda da çatlak var.
ibretten kastım şu ki, mevzubahis sağlık konularıysa mutlaka büyük sözü dinleyiniz.