Bir mağara istiyorum bazen sadece. içinde bir karanlık, İçimde bir karanlık, dizeleri rüzgar rüzgarları dize, bir denize komşu, içimde bir başka denize karışan. Ki bu denizin ufuklarında doğan güneş mavi, suyu siyah, derinliği hissedebildiğin kadar.
İstemiyorum sızmasın ışıkları insanı hayvan eden her neyse, her neyse insanı acıtan, ümitlerinden kanatan, boşluk boşluk gerçeğin üzerinde yaralar açan nefes aldığım yanlarımdan.
İstemiyorum başka ses bir sıcak sessizlikten başka, göğün göğsüne fırlattığım bir nidaydı anlaşılmaya çalışmak, anlamak ve anlaşmakta buluşmuş sıcak bir tebessümün sessiz suskunluğundan başka, istemiyorum başka ses.
İstemiyorum kuşanmak ümit diye, hırs diye, his diye, dürtü diye korkudan ve bencillikten mürekkep silahlar, kanatmak için bir başka insanı.kazanmak diye harcamak için. Tutsak etmek için tutsaklıklarıma. Bir başka düşüncede bir başka kalpte yara açmak hastalık olup..
Bazen sadece duyuyor musun demek istiyorum, görmeden, nerede olduğunu sadece onun bilmemi istediği için bilebildiğimin yanına gidip, dokunup dokunulmak isteyen benliğine, duyuyor musun ? sen beni duyuyorsun biliyorum, duyuyor musun diye sorarken ben.. çünkü bildiriyorsun bana beni duyduğunu.. belki de cevap vermemelisin, birbirimizi duyuyoruz, başka şey istemiyorum.