sözlükçülerin en anarşik hikayesi

singur
Anı anlatmayı çok sevmesem de üzerinden epey zaman geçtiği için bunu yazabilirim.
İstanbul'da bi arkadaşım vardı, bunların Çatalca merkezde başka biriyle ortak bir pastaneleri vardı. Bigün geldi dedi ki; ben bu ortaktan şüpheleniyorum. Bizdeyken hesap iyi çıkıyor, onlarda ise çok az çıkıyor ki onların baktığı saatler daha işlek bi zaman. Direkt söyleyemem elimde bi delil falan yok Ne yapalım falan derken, eğer kasanın olduğu yer dışardan görünüyorsa camlı bi minübüse film cektiririz. Yola parkeder içine kamerayı kurariz. 1-2 saat görüntü alırız dedim. Kamerayı o buldu minibüsü ben derken gittik bi akşam. kamerayı kasayı görecek şekilde yakın çekime ayarladik. O sırada bi polis aracı yanaştı camlar komple filmli olunca dikkatini çekti başladı etramizda dolasmaya. Hiç kıpırdamadan duruyoruz iceri bakıyor ellerini dayiyor bişey göremeyince bıraktı gitti. Derin bi oh cektik. Biz de inip bir iki saat dolaştık. Netice de kaydı izleyince her şey ortaya çıktı. Eleman birazını kasaya birazını arka cebine atıyor. Sonra ortaklık bitti tabi.
bu başlıktaki tüm entryleri gör