Bütün tanışmaların ardından bir tanıma evresi gelir. Bir perdeyi yırtma, kapıyı aralama, mahzenlerine inme, gerçeğini görme anı gelir çatar. İnsan kendine kördür ve karşısındaki kişinin de muhatabının gerçeğine uyanacağı bir anın gelmiş olduğunu fark dahi edemez. Ettiğinde artık onun da “ meğer” li cümleleri vardır. İşte o zaman, başka bir “ tanışma” evresi gerçekleşir. Bazı insanlar birbirinden tanıdıkça nefret eder, bazıları tanıdıkça alışır ve tanıdıkça bağlanır. Uzaklaşmalar sisleri dağıtınca, bir başka kendini ve karşındakini tanıma evresi gerçekleşmiş olur. Ama insan, her evrede aslında başkalaşmıştır, bazı özelliklerini ömür boyu korusa da, biz herkesin aynasında başka türlü görünürüz, çünkü herkes gördüğünü kendi iç dünyasının yoğunluğuna göre kırar. Mad men de dendiği gibi :
“ insanlar bize aslında kim olduklarını söylerler, ama biz onların olmalarını istediğimiz kişi olmalarını isteriz. “