Serinin üçüncü filminden altı sene sonra 2009 yılında çekilen Terminator serisine ait dördüncü film. Üçüncü filmle birlikte nükleer kıyametin engellenemediği bir alternatif gelecek yaratılmıştı. Yeni yönetmen mcG'de bir önceki filmin bu kurgusunu devam ettirmiş. Ve ilk defa 1984'de ki ilk filmde kuru kafalarla dekore edilmiş arazilerde insanları katleden T-800'leri gördüğümüz alternatif geleceği terminatör salvation ile birlikte kanlı canlı izleme fırsatı buluyoruz. Tabi ki film bu geleceği derinlemesine işlemiyor. bir mad max veya Water world gibi post apokaliptik bu dünyayla ilgili detaylara çok vakıf olamıyoruz. aksiyonun ön planda olduğu bir seride malesef bu kaçınılmaz. Film oyunculuklar açısından çok iyi seçimler yaparak popcorn aksiyon algısını kırmayı başarıyor. John Connor'u canlandıran Christian Bale oyunculuğu ile filmi taşıyor. Helena Bonham carter'ın bir filmde bir kaç dakika görünmesi bile yeterli benim için. Filmdeki atmosfer oldukça iyi oluşturulmuş. Bilgisayar efektleri kararında kullanılmış ve izleyici yormuyor ve sırıtmıyor. Ses efektleri muhteşem. Sesler üzerine yoğun çalıştıklarını düşünüyorum. Filmde aynı zamanda ilk filmden itibaren popüler olan T-800'lerin ilk ve daha basit tasarımları olan T-600'leri ilk defa görüyoruz.
Senaryo olarak serinin şanına yaraşır bir hikayeye sahip olsa da, bunu çok yansıtamadığını düşünüyorum. İnsan olmakla makineleşmek arasında kalan başrol oyuncusunun çıkmazları ve insanları tercih ederken yaşadıklarına film gerektiğince değinmiyor hatta hiç değinmiyor. güzel bir mesajla seriyi kutsamak varken sonu gelmeyen aksiyon sahneleriyle filmimiz akıyor akıyor ve bitiyor. iyi oyunculukların kurguyla bağdaşmadığı, senaryonun yeterince derinlemesine işlenmediği, post apokaliptik evrenin yüzeysel işlendiği ancak Terminator 3'e göre iyi bulduğum bir yapım.