the dark side of dimensions

valsarith
20 ocak 2017'de amerika'da ve öncesinde geçtiğimiz yıl japonya'da gösterime giren Yu-Gi-Oh! Animesinin son filmi. Dün ilk defa izleme fırsatım oldu. Çok fazla spoiler vermeden bi' iki çift laf da ben edeyim. Konumuz firavun atem'in dönüşü ile ilgili. Dizisini izleyenler iyi bilecektir ki; dünyayı karanlığın efendisi zorc'dan kurtararak kaderinde olan görevi tamamlayan atem'in, ruhunun serbest kalması ve ebediyen huzura kavuşması için milenyum nesnelerinin yok edilmesi ve son bir düello ritinin gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Yugi, ishizu ishtar'ın rehberliğinde aknamkanon'un tapınağına geldi; içinde hapsolan atem'in ruhundan hem zihinsel ve hem de fiziksel olarak ayrıldı ve onu düelloda yenerek sonsuza dek ait olduğu yere, geçmişteki firavun olduğu döneme geri gönderdi.

Dizi bu şekilde noktalanmıştı. Filme gelecek olursak; Kaiba, yugi'nin atem'i yenmesiyle "oyunların kralı" unvanının ona ait olduğunu kabullenmişti ancak tüm hayatını değiştiren bu düello tutkusunun ve kendisine rakip olabilecek tek kişinin atem olduğu düşüncesinin verdiği hırsla milenyum piramidinin yok edildiği tapınakta kazı çalışmaları başlatır. Çünkü atem'i geri getirmenin tek yolunun milenyum puzzle'ının parçalarının yeniden birleştirilerek yugi'ye geri verilmesinden geçtiğini idrak etmiştir. Hatta kaiba, sırf atem ile yüzyüze geldiğinde, gölge gerçekliğe yakın bir oyun görünümü sunarak onu şaşırtmak için son teknoloji bir duel disk tasarlar. Bu disk ile kendi stüdyosunda atem'in simülasyonuna karşı savaşır ve kazanır. Artık kendisini atem'e karşı hazır hisseder. Mısır'daki kazıyı hızlandırır. Ancak işler, yugi ve arkadaşlarının sınıfına yeni katılan aigami (diva) adındaki bir çocuk tarafından sabote edilmeye çalışmasıyla zorlaşır. Aigami, atem'in milenyum nesnelerinin koruyucusu olan shadi'nin öğrencilerindendir ve birtakım mistik güçlere sahiptir. çocukluk yıllarında bakura'nın babasının mısır'a gelerek (bu esnada bakura, babasını yolculuğunda gizlice takip etmektedir) shadi'ye milenyum halkası karşılığında çanta dolusu para teklif ettiğine, shadi'nin bu teklifi reddettiğine ancak yine de shadi'nin, adamın bu nesneyi almasına izin verişine ve bakura'nın şeytani bir güce sahip oluşuna şahit olur. Aigami bu duruma oldukça imrenir. Shadi'nin izinden ayrılır, hatta arkadaşlarını da ikna eder. Dizide bilindiği üzere Shadi'nin görevi, milenyum nesnelerini kaderlerindeki insanlarla buluşturana dek korumak ve o insan yanına gelince nesneyi ona teslim etmekti. Aigami de bu nesnelerin ve insanların peşine düşer. Özellikle de japonya'da aynı sınıfta okuyan yugi ve bakura'nın.. Böylelikle yeni bir serüven başlar.

Fazla uzatmadan bitireyim. Mai valentine'ın filmde yer almayışı, tea'nın itici derecede seksi tasarlanışı ve atem'in aigami'ye karşı son sahnede oynadığı kartın ne anlama geldiğinin kimse tarafından bilinmemesi dışında her şey muazzamdı. Eski günleri yad etmek maksadıyla gayet soluksuz izlenilesi bir eser olmuş. Kazuki takahashi'ye saygı ve hürmetlerimi sunarım.

Bu arada şunu değinmeden edemeyeceğim. Kaiba'nın atemle yaptığı düello o kadar gerçekçiydi ki; kaiba'nın kazandığını ancak karşılaşmanın bir simülasyon olduğunu anlayınca iki duyguyu da aynı anda yaşadım.

Şaşkınlık ve dumur. Tadı hala damağımda.

Şuradan;

bu başlıktaki tüm entryleri gör