saç şeklinde bile türsel ayrım bulan insan için sınıfsız toplum hayali gerçeğe dönüşmeye hiç gönüllü değildir. hoş sınıf muhabbeti artık felsefi bir mevzu olmaktan çıktı ama her paradigmayı bir asır geriden takip eden toplumumuz için bir süre daha motiv olmaya devam edecektir.
beni asıl ilgilendiren kısım devrim. idealize edilen şey kurmak olmalıydı. eğer devrim meşru ise ve marksist devrim bir sebepten ötürü başarılı olup hâkim düzen hâline gelmişse ben de o düzeni devirme hakkına sahibimdir. “buyur gücün yetiyorsa devir” diyecektir letafet ve nezaket sahibi marksist. o zaman da su katılmamış bir primitivizm çıkıyor karşımıza. 21. yüzyılda hâlâ doğa-insan düalizmiyle uğraşacaksak sınıfsız toplum olup olmamanın bir önemi yok çünkü açık ki beyinsiz bir toplum olacağız.