tutkular

ontolojik sancilarimin merhemi
tüm felsefi ekollere göre insan için ıstırabın, düzensizliğin, bilinçsizliğin başlıca sebebi tutkulardır. düzensiz arzular, abartılı korkular ve kaygının hakimiyeti, insanı gerçek yaşamdan alı koyar. bu yüzden felsefe en çok insanın tutkularıyla ilgilenir. kendini, kendi tutkularından arınmaya zorlar. zira filozoflar; insanı elde edebileceği iyiye ulaşabilmesi ve kaçınabileceği kötülükten kaçınabilmesi için eğitir. tam burada (bkz: stoacılar) demekte fayda var.

tabi burada stoacı yöntem ile epikuroscu yöntemleri birbirinden ayırmamız gerekmektedir. her neyse.. pisagorasçılar, insanın tutkularını parmak ucuyla tatmasına izin verirler. derler ki; insanın bir tutkusunu iyileştirmeye katkıda bulunmayan bir filozofun söylemi boştur. vazgeçilmez içsel dönüşümün yavaş yavaş oluşabilmesi için tutkuların eğitilmesi şarttır. yani yapmamız gereken; bilinçsizce sıkıştırdığımız, gölgelediğimiz, bizi içten içe kemiren tutkularımızı düzene sokmak. düzen şart! bu bizi daha iyi var eden, daha da ilerleme sağlatacak en önemli unsur.
bu başlıktaki tüm entryleri gör