varoluşsal kaygılardan anlamsızlık

olric
aslında anlamsızlık kendi hayatına dış gözden bakmak gibi bir şeydir; ama irvin d. yalom'a göre; insanların hayatını önemli kılan, onu izleyen bir göz olmasıdır der. bu izleyen göz; bilinçdışı zekada ki istemsiz düşünceler olur. nasıl diyeyim, korktuğunuz olgular olur. insan benliğinden uzaklaşacağını sandığı için korkar esasında. korku gibi duygular olguyu benimsetme özelliğine sahip duygulardır. olgunun kendisi değil, duygu benimsetir. aslında anlamsızlık; bir şeyin anlamını yitirmesi demek değildir, kaygıdan doğan arzulara ulaşamama farkındalığıdır. ne bileyim, beğenilmeme kaygısı olur. aslında düşüncenin zeminini oturtmayan, anlamsızlığı yaratan, bizi izleyen gözün bizi onaylamamasıdır. motivasyonumuzu onaylayan şeyi sorgulamak gerekiyor. aslında farkındalık, ümitsizlik demek değildir, bir şeyin değişebileceğinin zamanını göstermektir. insan zihninin girdiği arayış asıl benliğidir, sıkıntıları değil. bazen farklı hisle bakmak dianetik terapisi gibidir, olaylar farklı şekilde beyninizde sınıflanır. bilincinizi, kaçtığınız düşünceler oluşturuyorsa, çabanız külleriniz oluyor, siz yanmadan doğmuyor güneş. asıl bilincinizde ki zihin katmanını, dış gözden sizi izleyen, gözünüzde büyültüp anlayış haline getirdiğiniz şey olmamalı.
bu başlıktaki tüm entryleri gör