vazgeçtim

ontolojik sancilarimin merhemi
mühim bir mevzudur. hatta denebilir ki insanoğlunun yegane problemidir. bunu bir çözersek önümüz açık inşaallah. (: şaka bir yana...

İçinizde yürüyerek, onu gövdenizden çıkan görünür, hastalığına dikkat çeken bir yumru gibi taşıdığınız oldu mu hiç? Usulca ya da çarparak bırak gitmenin olanaksızlığıyla baş başa kaldınız mı? İnsan, evindeki saksının bile bıraktığı boşluğuna üzülebiliyor. Boşlukta hafif hafif sallanan bir şeye bakıyor gibi oluyorum ben. Sessizlik sonra, sessizlik doldurmaya başlıyor boşlukları; vücudunuzda küçük dağınık boşluklar da doluyor, içinde ses kalmamacasına... heykelin yüzünün üstüne yere devrilişine benzer bir anın içinde sonsuzca şişmiş ve şiddetle yüce bir alter egoya dönüşerek boşalır bedeniniz. Ego kendisini bir varlık olarak tanımlamaya başladığı anda gergin huzur, acı veren ahenk, benliğin narsisizmi arasında geçen sürede duyguların arasında bölünmüş özne-ben, acıyı sökün etmenin bir yolunu bulur. Kutlarım. Evet, Vazgeçtiniz.
bu başlıktaki tüm entryleri gör