Bunun iki türü var. Birincisinde yalanı yiyen kendini sizden akıllı sandığı için elindeki az veriyle bir kurgu oluşturur, sizi yakalamış gibi kendi kurnazlığıyla güler, karşısında sakar bir dürüstlükle eheh şey öyle oldu der gibi kalırsınız. Biraz utangaç olmalısınız. Yeterince akıllı olduğunu sanan, siz bir şey yapmadan sazanlık yapmıştır. Herkes hayatında bir kez yaşamıştır o anı, lan adam kendi kendine yalanımı yedi hissi. Film klişesidir aynı zamanda.
İkincisinde sizden korkan ya da size kızan, hesap soracak olan sert bir saldırıyla gelir, burada eğer gerçek olmaya yakın, sizi biraz suçlu biraz hata yapmış biraz bu duruma mecbur olmuşluk öfkesi içinde bırakan bir senaryo yazarsanız karşı taraf inanır. Bu zordur. Çünkü karşıdakinin korkuları etrafında dolaşıyorsunuz. Neye inanmak isteyeceğini neyi kabullenebilip neyi kaldıramayacağını bilirseniz iyi çok etkilidir.