aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni filmiyle sona erdiğini düşünebileceğimiz dönemdir. zira bu filmde yeşilçam filmlerinin bütün klişeleri işlenmiş ve taşlanmış.
genellikle kabul etmesi zor olsa da, bu dönemdeki filmlerin çoğu gerçekten kötüdür. tek problem imkânlar değil. yeşilçam senaryoları mantık hatalarıyla, eksiklerle, gereksiz tekrarlarla doludur. kemal sunal'ın ve şener şen'in oynadığı toplumcu gerçekçi komedi filmlerini ve metin erksan'ın yeşilçam geleneğinin biraz dışında tutmakta fayda görüyorum. zira metin erksan'ın filmlerini "söyle kaç para istiyorsun kızımı bırakmak için" filmleriyle aynı kategoride değerlendirmek haksızlık olur.
bu yeşilçam filmleri ne oldu da birden muteber hâle geldi çözebilmiş değilim. herhalde eskiye, eski türkiye'ye duyulan özlem bu ilgiyi arttırdı. yoksa gerçekten kötü filmler.