zengin itiraf

sos
uzun zamandır hiç arkadaşım yok sözlük. yani çok nadir görüşüyoruz. irtibat kurduğum pek kimse kalmadı. telefonumu sadece internete girmek için kullanır oldum. rehberde bir dünya isim niye kayıtlı ben bile bilmiyorum...

işim olmadığı zamanlar ulan bugün bir gezeyim diyorum. sonra da ulan kiminle gezeceksin ki diyip tek başına yapılabilecek aktivitelere arıyorum. tek başıma kafeye oturup, sinemaya gitmek artık çok sıktı. parkta falan oturuyordum. artık onu da yapamam. kış geldi zaten.

geçen haftalarda yine tek başıma dışarı çıktım. boş boş geziyorum. bir banka oturdum. işlek bir caddedeyim. bir sürü insan oturuyor, yürüyor... ortamı gözetliyorum. ulan acaba şu an burada ben gibi yalnız olan biri daha var mı? diye düşünmeye başladım. etrafa bakındım pek kimse göremedim. yalnız olan birini gördüm onun da kısa süre sonra arkadaşı geldi. biri telefonla konuşuyor. biraz ilerimdeki kafede yalnız oturan biri vardı. kısa süre sonra arkadaşı geldi. yalnız olan birini bulamadım derken... faytonun önündeki at dikkatimi çekti. koca faytonu yüklenmiş sadece bir at... o da tek başınaydı ben gibi. kalabalığın arasında yalnız olan sadece ikimiz vardık. sonra düşündüm. ben ondan daha şanslıydım. çünkü benim ailem var. onun ailesi yok. ben özgürüm. o özgür değil ve gün boyu kırbaç yiyor ve faytonu taşıyor. bir süre kendi yalnızlığımı unutup onun yalnızlığına ve çaresizliğine üzülmeye başladım.

sonra da kalkıp gittim...

eve gelince inandığım dinde yer alan kurban bayramı konusu aklıma geldi. daha doğrusu hiç aklımdan çıkmayan dini konulardan biridir. allah "hayvanlar benim sessiz kullarımdır" demiş. onlara da "kulum" diyerek bizden ayırmamış. peki "kulum" dediği canlıların kesilmelerini emreder miydi? ben bir insanı öldürünce adı "cinayet" oluyordu da... hayvanı öldürünce adı neden "kurban" oluyordu? ben allah'ın bir kulu olarak kurban edilen hayvanın yerinde olmak istemezdim mesela. küçükken "kurban ettiğimiz hayvan acı çekmeden ölüyor" denildiğinde sevinirdim çocuk aklımla.

sonra kedi mamalarını düşündüm. tahıllı kedi mamaları da var elbette fakat çoğu tavuk eti ihtiva eder. kedileri onunla besliyorduk. neticede yine bir canlının beslenmesi için başka bir canlı olan tavuğun ölmesi gerekiyordu. marketten sosis alıp beslemeye kalksam onun da içinde büyükbaş hayvan eti vardı. dünyanın düzeni bu muydu? birinin beslenmesi için bir başkasının ölmesi mi gerekiyordu?

kafamda deli sorularla günü bitirdim.

iyiliği seçmiş, ilkeli olan hiçbir insanın öbür dünyada azap göreceğini sanmıyorum.
bu başlıktaki tüm entryleri gör