Zaman makinesi! Azo içinde varoluşsal problemlerle boğuşurken aklına gelen bu parlak fikri - ya da parlak olduğunu düşündüğü - uygulamaya koymak için kolları sıvamaya başladı. Aslında kendisi bir kolsuzdu ve cs de silverdan yukarı çıkamamıştı. Neyse ki bunun zaman makinesi yapmakla bir ilgisi yoktu. Kendisine suka blyad diyen ruslara inat bunu yapacaktı. Alet cantasini cikardi ve ise koyuldu. Gunlerce evinden cikmadi.neyse ki evde plütonyum vardi da nalbura gitmek zorunda kalmamisti. Her sey cok iyi gidiyordu.
Makine bitmek üzereydi. Son bir eksiği kalmıştı. Bir pense ! Sarisin yarma gibi adamin evine gidip kapiyi caldı. Kızın babası açtı kapıyı. Penisimle işiniz bitti mi diye sordu azo. Kızın babası şaşkın ve sert bir ifadeyle azoya baktı. Yani pensemle dedi. Güzel bir saka olacağını düşünmüştü ama adamın bakışları onu korkutmuştu. Penseyi getirdi adam. Al zaten işime pek yaramadı penisin biraz küçükmüş dedi. Alaycı bir şekilde gülümseyip kapıyı kapattı. Kendi kaşınmıştı. Eve dönüp son ayarlamaları da yaptı. Artık zaman makinesi hazırdı. Planını uygulamaya başlayabilirdi.