buzun yakıcı sıcaklığını tutmaya çalışan çıplak ellerim,
kendilerine tutunan bir rüyanın ağırlığını kaldırmak ister
yükün ağırlığı maddesel dünyada bir katre su gibi,
lakin buz gibi görünen hislerin buharı dolar ciğerlere
güneşin ışığı altındaki kırılmaları seyretmek var ki,
bir gök kuşağının gözlere bağlanmasına eşdeğer
renkleri ayırt etmek için yalın bir his fazlasıyla yeter
sadece siyah ve beyaz üzerine kurulu dünyaların,
gri kalelerinin üzerini kaplayan ufuğa süzülen renkler
devleşmiş bir ruhun kalemini dolduracak mürekkep,
işte ortada, sadece destanını yazmayı bekler
donmuş ruhların hislerini bir cam gibi dökecek,
kalplerin sırça köşklerini yeniden inşa edecek,
bir şarkının dizeleri, sessizce ve sabırla bekleyecek..