kilisenin orgunda duasız yankılanan notalar,
mihraba yürüyen sade gelinlikli benliğim..
karşımda duran çirkin nedimeler,
sadece çığırından çıkmış yapay rüya..
kutsal ağacın(hollywood) zehirli gölgesinde..
düşündüm; bir mendille silebilir miydim, kalbimi?
belki açılırdı toplumun arzına boyun eğen gözlerim!
bilemem, kaldırımlarda dokunmuş sevdalara;
göklerden damlayan mutluluklara teslim bedenim..
soluk almak zor, diri gömülen ruhumla..
göz yaşlarınız olmadan yeşermez, inancım..
bir dokunun binlerce keder örtü olsun mahreminize,
yükselmenin umudunda benle dolun..
isteklerim bitmiyor değil mi?
ne zor betimlenen, şımarık görünen yolculuğum..
durun bir dakika sahte gülüşleri kokluyorum..
içinde habis dokuları tutmuş, çürük etler..
örtündünüz değil mi, sımsıkı?
sarıldınız kadim, yanılmaz doğrularınıza..
olsun artık bunları yadırgamıyorum..
denilen o ki ben çoktan büyüdüm..
büyüdükçe sizlerle doldum..
günahlarım tenimden belki çıkmayacak, olsun..
ruhuna saplanmış okları söksem,
kan fışkıran her yaramda çocukluğuma gülümsesem,
acılı gecelerin ardından doğan güneş bana yeter..