gece iyice kıstı gözlerini, ışıklar azaldı. martılar gitmişti. hepsi uyumak için havalandı. simsiyah kuzgunlar kapladı her yeri. bir şehrin aşk kokusuyla geldiği halin acıklı hikayesi gibiydi gece. büyük bir aşkın keskinliği ancak tırmalayıp bölebilirdi ışıkları böylesine baştan ayağa.
her yanı hüzne boyanan kadın, dönüp kendine şöyle bir baktı. sonra kafasını duvara yasladı. bir çift göz öylece içine aktı. kesik parmakları eski yaralarından yeniden sızladı. boşluğa söz biriktirmiş, intikamını toplayamamıştı. içi kararmıştı gece gibi. elleri boştaydı. korkmayacak kadar her şeyini kaybetmiş insanların yaşadığı uçları düşündü. sırtındaki boşluğu hissetti. içinde neler olduğunu merak etti.
yaslandığı yerden kalktı. her yanı uyuşmuştu.
ellerimi tuttu, elmayı ısırdı..