zengin sözlük yazarlarının karalama defteri

oblomov
Nicola Tesla dahi aydınlatamadı içimizdeki karanlığı. Yüzümüz güneşe asırlar boyu baksa da, karanlıklar, gölgesinde olacak yüz çizgilerimizin. Ve bir gün insanlığın sonunu getirecek olan o incecik çizgilerden şaha kalkacak tüm ruhumuzla. Yüz dönerken bizden olmayanın acısına kederine yok oluşuna, yüzümüz olmayacak sıra bize geldiğinde dönüp bir derman dilemeye. Sustuklarımızla büyüyoruz, söylediklerimizle batıyoruz adım adım derinine insan olmayan yanımızın. Aydınlık; karanlığın gölgesiz yanı. Oysa biz saatin kadranları gibiyiz . Ne zamandır eşref saatimiz ya da kaç km hızla koşuyoruz iyinin önünde arkasında yanında. Bilim çağında yaşayan gözleri bağlı yarış atları gibiyiz. Dipsiz bir kuyuda aynı istikamette öyle hızlı koşuyoruz ki, arpa boyundan fazlasına razıyız. Yaşamak için gerekli olan neyse ihtiyacımız, fazlası olmalı hep yan cebimizde. El atmalıyız bizde olmayan ne varsa. Bize ait olmayan her şeyden mutlaka bizim de payımıza düşmeli bir şeyler, çünkü karanlık, doyumsuz bir karanlık, büyütüyoruz çizgilerinde aydınlık yüzümüzün, yüreğimizin, insanlığımızın.
bu başlıktaki tüm entryleri gör