muhteşem bir behçet aysan şiiridir,
yıldızları say, şu yıldız aşkın kurşuna
dizilişidir
öteki ölümün çarmıha gerilişi
ve o ilerde hiç konuşmayan
susuşun üvey yıldızı.
solgun, yanıp sönen
düşmanlıkların
bir gün olmayacak düşmanlıkların
olmayacak mitralyözlerin
barikatların
tutuklu kamplarının
ve tel örgülerin parlak yıldızı.
sana sesleniyorum, sesimi duy
beni anla.
bir batık gemiden esen
deli rüzgarla
geldim yanına
senin, deli rüzgarla.
yağmurda
kararmış, adları okunmayan
kırılmış mermerleri, yosun bağlamış
sarıkları, harçları
bilemem hangisindedir
yitirilmiş gömüt taşları
karların altındadır.
ilkyaz gelince
sürgün açar ölülerimiz
yan yana.
aynı topraklarda.
kalkar
horon teperler ve sirtaki.
giritten dedem seslenir
foçadan senin deden
ilkyaz gelince
aynı taştan evlerde
aynı at arabalarına binip
verirlerdi aynı selamı
aynı gelinciklere
ve aynı suların şarkısıyla.
hey takis petrulas
yıldızları say
yoksa bir yıldız da
sen ekle
ben senin dostunum.
hey behçet aysan
yıldızları say
yoksa bir yıldız da
sen ekle
ben senin dostunum.
solgun, yanıp sönen yıldızların.
yıllar sonra yine sabaha karşı
yine böyle bir ağaç hışırtısı
saat 03'ü vurduğu zamanlar
bana bu şiiri yazdırdı.
saatin 03'ü vurduğu zamanlar
iki yüreğim birden vardı.
ya batık bir gemi ya bir deniz feneri.