16 kasım 2005 türkiye isviçre maçı

frante
fatih terim'in futbolla ilişiğini kesmek için türkiye'nin eline geçen çok büyük bir fırsattı. ama türkiye fatih terim'i spordan uzaklaştırmak yerine maaşına zam yapılmasını ve isviçre'nin düşman ilan edilmesini tercih etti.

uzun vadede bedeline bakalım.

isviçre 2006 da dahil olmak üzere son 4 dünya kupasına katıldı. 3 tanesinde gruptan çıktı. 2006 dünya kupasında 4 maçta da gol yemedi. son yıllarda juventus, arsenal, borussia dortmund gibi top seviye takımlarda direkt ilk 11 oyuncusu olacak oyuncular yetiştirdiler. basel gibi son birkaç yılı saymazsan avrupa'nın en başa bela takımlarından birini ortaya çıkardılar. şimdi de young boys geliyor. şu anki milli takımlarında 25 kişilik kadroda 4 oyuncu hariç herkes yurt dışında oynuyor. öyle osuruktan takımlarda da değil çoğunluğu ve düzenli oynuyorlar. afrika kökenli çok sayıda futbolcuyu erken yaşlarda keşfedip milli takımlarına hazırlıyorlar.

2016'da isviçre teknik direktörü (bir dönem türkiye'de de görev yaptı) petkovic'in maaşı: 750 bin euro.

hemen sahte kabadayının yüceltildiği türkiye'ye bakalım.

son dünya kupası: 2002
top seviyelerde son yıllarda oynamış oyuncu sayısı: 2 (cengiz ve arda) şu anki milli takımda avrupa'da oynayanlardan 2 ya da 3 futbolcu takımlarında düzenli şans bulabiliyor. gerisi yedek ya da rotasyon.
2016'da adanalının maaşı: 3 milyon 500 bin euro.

isviçre'nin katıldığı son 4 dünya kupasından 3 tanesine katılamamamızın direkt sorumlusu: fatih terim.

bugün medyada şakşakçıları bitmeyen ve önüne kendini siper edenlerin bitmek tükenmek bilmediği kişi: fatih terim.

nasıl iyi mi böyle?