gün sabahına mutlu ve iç dünyamda güneşli bir şekilde uyanmak varken, suriyelileri nasıl kendi ülkelerine geri göndereceğimizi konuşmak varken, cumhuriyetin temellerine dinamit atan kanunları, anayasayı nasıl değiştireceğimizi konuşmak varken, ekonominin gerçekleriyle yüzleşip buna nasıl çözüm bulacağımızı hep birlikte düşünmek varken sabah suratsız bir herifin haber kanallarında açıklamalarını izleyeceğiz, ülkenin yarısının diğer yarısına "nasıl koyduk?" laflarını dinleyeceğiz. bu akşamdan da zaten silah seslerini duyduğumuza göre "o" partiye oy verenlerin cahil, yobaz, gerici, feodal kafa yapısına sahip olduğundan bahsetmeme gerek yoktur umarım.
bu ülkeye demokrasi değil, türkçü tekno-faşist bir yönetim şart. iş bilmezlerin, eğitimsizlerin en kısa sürede yüksek katma değerli alanlara katılımı ve ekonomiyi kaynak bazlı ekonomiye dönüştürmemiz şart. anadolu topraklarında sözü olmayan, bu coğrafyanın dilini bilmeyenlerin bu diyarlardan sürülmesi şart. çağın getirdiği düşünceleri benimsemeyip hala binlerce yıl öncesinde üretilmiş düşüncelere ve kalıplara bağlı olan insanların eğitilmesi, eğitilememeleri durumunda bu topraklardan sürülmesi gerekiyor. ağır ve acı çözümlerin acilen uygulanması, türk devleti'nin kalkınması ve dünyada söz sahibi olması için şart.
bütün bu bahsettiklerimi zamanında atatürkçü paşaları yargılayıp, eğitimli insanları yurt dışına kaçıran, kendi hükümranlığını padişahlığa çeviren, ekonomi tahsili aldım deyip, üniversite diploması bile bulunmayan bir adamın yapmasını bekliyorsanız ortada kurtarılacak bir devlet kalmayacak.