zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
Eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş'ın Twitter hesabı üzerinden 5 Haziran 2019 tarihinde attığı tweet flood'udur. Tweet flood'unda geçen ifadeler şu şekildedir: “AKP ve MHP'nin üzerinde günlerce fırtına kopardığı Büyükçekmece'de ne sandıklarda ne de sayımlarda hiçbir hile / hurda olmadığı ortaya çıktı. Öyle ki; polisler neredeyse evleri tek tek kontrol etmesine rağmen, seçimin sonucunu etkileyecek herhangi bir yolsuzluk tespit edemedi. (1) AKP ve MHP'nin seçimi ısrarla iptal ettirmeye çalıştığı Büyükçekmece'nin İlçe Seçim Kurulu Başkanı Enes Sevgi ise son aylarda yaşadığı baskılara dayanamadı ve bayramdan birkaç gün önce emekliliğini isteyerek görevi bıraktı. Benzer baskılar farklı ilçelerde de yaşanıyor. (2) Birçok ilçede kamu görevlileri de memurlar da görev almak istemiyor. Kendilerine gece yarısı Sandık Kurulu üyeliği görevi tebliğ edilen yurttaşlar ise Seçim Kurullarına dilekçe veriyor ve görevi kabul etmek istemediğini belirtiyor. Çünkü kimse soruşturmaya uğramak istemiyor. (3) İstanbul seçimlerini ısrarla iptal ettirmek isteyen ve bunu başaran AKP-MHP ortaklığı, Türkiye'yi seçim yapılamayan/yapılan seçimleri sonuçlanamayan bir ülke haline getirdi. Bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir bu. Sonuçlarını hep birlikte yaşayacağız. (4) Gelelim bugüne: YSK, uğradığı baskılar yüzünden peş peşe çelişkili kararlar veriyor. Son örnek ise bunlara tüy dikti: Haklarında savcılığa suç duyurusunda bulunduğu görevlilere 23 Haziran için de görev tebliğ etti. YSK'nın bu kararı, masumiyet karinesi açısından doğrudur. (5) Zira; o görevliler hakkında soruşturma olması, suç işledikleri anlamına gelmez. Bu da görev almalarına engel değildir. Ancak asıl önemli olanı, SANDIKLARDA HERHANGİ BİR SUÇUN İŞLENMEDİĞİ; oyların çalınmadığı ve yolsuzluk yapılmadığının YSK tarafından da kabul edilmesidir. (6) YSK üyeleri bu kararlarının ardından, önce hukuksuz bir biçimde iptal ettikleri mazbatayı (bkz:#Ekrem İmamoğlu)'na vermeli, ardından ise topluca istifa etmelidir. Çünkü; hem seçimi hem de İmamoğlu seçilme yeterliliğini kaybetmediği halde mazbatasını hukuksuzca iptal etmişlerdir. (7) Ve aynı YSK üyeleri, anayasanın 141. maddesine göre, her iki iptal için de ortaya TEK BİR GEREKÇE bile koyamamıştır. Bu kararın gerekçesi yoktur. Bu yüzden, hukuki değil siyasidir! Ve dolayısıyla keyfidir! Mazbatamızı verin ve istifa edin sayın üyeler! Yapmanız gereken budur. (8)”